30 Mayıs 2013 Perşembe

Frigler


Frigler (M.Ö. 750-M.Ö. 600)
*       Başkenti Gordion’dur (günümüzde Ankara-Polatlı yakınları).
*       Orta Anadolu’da Sakarya nehri çevresinde kuruldu.
*       Dokumacılık, maden ve tahta işçiliği, heykeltıraşlık gibi alanlarda gelişme göstermişler.
*       El işçiliği gelişmiş, çanak ve çömlekler, su kanalları yapmışlar.
*       Krallarına Midas adını vermişler, en büyük tanrıları Tabiat Tanrıçası’dır. En büyük tanrıçaları Kibele (Bereket ve Toprak Tanrıçası).
*        Friglerin dokuduğu kilimlere “Tapates” adı verilirdi.
* Frigler tarıma büyük önem verdiler. En önemli geçim kaynakları tarımdı. Bu nedenle sabankırana ölüm cezasına kadar ceza veriyorlardı. Bunun nedeni Geçimin tarıma dayalı olması. Dinleri çok tanrılı idi. En büyük tanrıları bereket tanrıçası Kibele idi.(*Bu durum ekonomik uğraşıların hukuki ve dini yapıyı şekillendirdiğini gösterir.
* Çivi yazısı kullandılar.
* Kral Midas ünlü bir kralıdır. Tarihte eşekkulaklı Midas olarak yerini almıştır.
* Hayvanların konuşturulduğu “fabl” hikâyeleri yazmışlardır.
* Krallarını ve soyluları Tümülüs denen mezarlara gömmüşlerdir.
* Bu devleti Kimmerler yıkmıştır.

İLK İNSANLARIN YASANTISI


İLK İNSANLARIN YASANTISI
- İlk insanlar mağaralarda veya ağaç kovuklarında yasıyorlardı.
- Daha sonra saz veya dallardan örülmüş kulübeler yapmaya başladılar.
- Üretim yapmayı bilmediklerinden avcılık yapıyor ya da hazır besinleri (meyve, vb.) toplayarak yiyorlardı. Bu
nedenle hazır besin ve hayvan bulunan ormanlarda yasıyorlardı.
- Tastan yonttukları aletleri silah olarak kullanıyorlardı.
- İklimde meydana gelen değişimler ve av hayvanlarının azalması insanları göce zorladı.
- Bu devirde yasayan insanlar yaşantılarını mağara duvarlarına çizmişlerdir.
Yerleşik Hayat:
- Tarımla uğraşıp hayvanları evcilleştirmeyi öğrenen insanlar yerleşik hayata geçtiler.
- Anadolu’da MO 6300-5600 yılları arasında yerleşim yerleri kurulmaya başlandı.
- Yerleşik hayata gecen insanlar suyu, toprağı bol, iklimi uygun yerleri seçtiler.
- Kerpiçten evler yaptılar.
- Kilden çanak- çömlek ve bitki liflerinden dokuma yaptılar.
- Günlük hayatta yaptıkları isleri evlerinin duvarlarına çizmeye devam ettiler.
Not: Bu devirde Anadolu’da bulunan yerleşmeler şunlardır:
1. Çatalhöyük (Konya)
2. Alacahöyük (Corum)
3. Hacılar (Burdur)
4. Alisar (Yozgat)
İnsanlar zamanla ihtiyaçlarından fazla üretmeye başladılar ve bu fazla malları değiş-tokuş yaparak ilk ticaret
faaliyetlerini başlattılar. (takas) para icat edildikten sonra ticaret de gelişti. Daha sonra fabrikalar kurulup şehirler  büyüyünce insanlar şehirlere göç ederek orada nüfusun artmasına yol açtılar. Çok katlı binalar yapıldı. Nüfusu milyonları bulan büyük şehirler (metropol) ortaya cıktı. İstanbul, İzmir, Ankara böyle şehirlere örnektir

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Urartular


Urartular (M.Ö 900-M.Ö.600)
*       Başkentleri Tuşpa’dır (günümüzde Van).
*       Doğu Anadolu’da, Van Gölü çevresinde kuruldu.
*       Mimaride, maden işlemeciliği, kaya oymacılığı, kabartma sanatı, taş işçiliğinde ileri gittiler. Su kanalları, bentler, barajlar, tapınaklar, kaya mezarları, kaleler, saraylar yaptılar.
*       Ekonomilerinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturur.
*       Van’da Van Kalesi ve Çavuştepe, Erzincan’da Altıntepe Urartularda günümüze kalan önemli kalelerdir.
*       Dinleri çok tanrılıdır.
*       Ahiret inancı vardır. Yani ölümden sonra yaşama inanırlardı. Mezarlarını oda ve ev şeklinde yapmışlar. Ölen kişinin mezarına hayattayken kullandığı eşyaları koymuşlardır.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Lidyalılar (M.Ö.700-M.Ö.546)


Lidyalılar (M.Ö.700-M.Ö.546)
*       Başkentleri Sard’dır (günümüzde Manisa-Salihli yakınları).
*       Anadolu’nun batısında Gediz ve Menderes ırmakları arasında kuruldu.
*       Kral Yolu’nu buldular (Efes’ten başlayıp Sard’dan geçerek doğuya, Ninova’ya giden bir ticaret yoludur).
*       Buhurdanlık adı verilen etrafa güzel kokular yayan (içinde güzel kokulu otlar yakılarak) bir alet icat etmişlerdir.
*       Ticarette paranın kullanılmasıyla takas yöntemi kalktı, düzenli bir ekonomik yapı oluştu.
NOT: Tarihte parayı icat eden ilk uygarlıktır (M.Ö.700).

25 Mayıs 2013 Cumartesi

DÜNYA ÜZERİNDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ


DÜNYA ÜZERİNDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ
Ekvator İklimi:. * Bu iklim tipi günlük ve yıllık sıcaklık farklılıklarının en az olduğu iklimdir.
* Bitki örtüsü ekvatoral ormanlardır.
* Amazon ve Kongo havzaları, Malezya, Filipinler ve Papua Yeni Gine'de görülmektedir.
* Ormanların çok gür olması nedeniyle çok sayıda maymun ve kuş türü yaşar.            .
* Yıl boyunca yüksek sıcaklık ve bol yağış nedeniyle yağmur ormanları do­ğal bitki örtüsüdür.              
* Kahve, kakao, kauçuk, ananas, şeker kamışı, soya fasulyesi, turunçgiller, Hindistan cevizi, mısır ve pirinç yetiştirilir.
           * Her gün yağışlıdır

Çöl İklimi: * Bu iklim tipinde sıcaklıklar oldukça yüksek, yağışlar ise son derece azdır.
* Arabistan yarımadası. Büyük Sahra Çölü, Avustralya'nın iç kısımları, Meksika Çölleri, Peru Çölleri, Kızılkum, Karakum ve Taklamakan Çölleri bu iklimin görüldüğü yerlerdir.
        * Çöller, bitki örtüsü bakımından oldukça fakirdir. Çoğunlukla dikenli çalılar ve gövdelerinde su tutma özelliği olan kaktüsler, görülür.
* Çöl ikliminin simgesi hurmadır. Yeraltı suyunun yüzeye çıktığı yerler olan va­halarda sulama ile pamuk, yer fıstığı, tahıl ve üzüm yetiştirilir. Koyun ve deve en çok yetiştirilen evcil hayvandır.

Kutup İklimi: Yıl boyu sıcaklık çok düşüktür (kutuplar güneş ışınlarını yıl boyu dar açı ile alır). Buralarda daha az insan yaşar. İnsanlar çok kalın giysiler giyerler. Yıl boyu karla kaplı olduğundan Güney Kutbu’nda yerleşik hayat yoktur. Tarım yapılamaz. Balıkçılık temel geçim kaynağıdır.
* İklim tipleri içerisinde en soğuk olanıdır. Yılın büyük kısmında güneş ışınları görülmez. Hakim bir bitki örtüsü yoktur.
* Görüldüğü yerlere Antartika, Grönland'ın iç kesimleri ve kuzey kutbunu örnek verebiliriz.

Muson İklimi:
* Bu iklim tipinde yaz mevsimi yağışlı, kış mevsimi kurak geçmektedir.
* Sıcaklık ortalamaları 10 °C'nin altına hiç düşmemektedir.
* Genellikle Güney, Güneydoğu Asya ve Doğu Asya'da etkilidir.
* Akarsu rejimleri düzensizdir.
* Yağışsız dönemde yaprağını döken ormanlar doğal bitki örtüsünü oluşturul^
* Pirinç, çay, kahve, pamuk, muz, ananas, turunçgiller, zeytin önemli tarım ürünleridir. Koyun, keçi ve manda yetiştirilen evcil hayvanlardır.

24 Mayıs 2013 Cuma

ÜLKEMİZDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ


ÜLKEMİZDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ                    
            Ülkemizde 3 çeşit iklim görülür. Bunlar:
1.   Karadeniz İklimi:
*       Yazlar serin, kışlar ılık, her mevsim yağışlıdır.
*       Dağların Karadeniz’e bakan yamaçlarında yağış fazladır.
*       En fazla yağışı sonbaharda, en az yağışı ilkbaharda alır.
*       Nem oranının yüksek olmasından dolayı yaz ve kış mevsimleri arasındaki sıcaklık farkı (yıllık sıcaklık farkı) fazla değildir.
*       Karadeniz kıyıları ile Marmara Bölgesi’nin Karadeniz’e yakın yerlerinde görülür.
*       Bitki örtüsü ormandır.
*       Yetiştirilen tarım ürünleri; çay, fındık, mısır, tütün, soya fasulyesi, keten, kenevir
2.   Karasal İklim:
*       Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk, kar yağışlı ve uzun sürer.
*       En fazla yağışı ilkbaharda, en az yağışı yazın alır.
*       Yıllık (yaz-kış) ve günlük (gece-gündüz) sıcaklık farkları çok fazla, yağışlar azdır.
*       İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülür.
*       Bitki örtüsü bozkır (step)’dır. Bozkırlar, ilkbahar yağmurlarıyla büyüyüp yeşeren, yaz sıcaklığının başlamasıyla sararıp kuruyan bitki örtüsüdür.
*       Yetiştirilen tarım ürünleri; buğday, arpa, çavdar, pirinç, baklagiller (mercimek, nohut), tütün, pamuk, üzüm, Antep Fıstığı
*       *Gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı fazla ise orada karasal iklim görülür
3.   Akdeniz İklimi:
*       Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır.
*       En fazla yağışı kışın, en az yağışı yazın alır.
*       Don olaylarına ve kar yağışlarına nadiren rastlanır. Güneşlenme süresi fazladır.
*       Yıllık (yaz-kış) ve günlük gece-gündüz) sıcaklık farkı fazladır.
*       Seracılık yaygın olarak yapılır. Nedeni; güneşli gün sayısının fazla olması ve kışların ılık geçmesidir.
*       Akdeniz ve Ege kıyılarıyla, Marmara Bölgesi’nin güney kısmında ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında görülür.
*       Bitki Örtüsü makidir. Makiler, yaz kuraklığına dayanıklı olan ve bütün yıl yeşil kalabilen çalı ve kısa boylu ağaçlardır.
*       Yetiştirilen tarım ürünleri; turunçgiller (limon, portakal, greyfurt), muz, zeytin, susam, pamuk, üzüm, incir, tütün,

23 Mayıs 2013 Perşembe

İKLİMİN ETKİLERİ


İKLİMİN ETKİLERİ                                                     
1-İnsanların;
a-Yeryüzüne dağılışlarını,
b-Ekonomik faaliyetlerini,
c-Yiyecek ve giyeceklerini,
d-Fizyolojik gelişimlerini,
e-Kültürünü,
2-Endüstrinin dağılışını,
3-Konut tipini ve malzemesini,
4-Ulaşımı,
5-Tarımı,
6-Turizmi,
7-Toprak oluşumunu,
8-Göl ve akarsuları,
9-Hayvan türlerini,
10-Erozyonu,
11-Bitki örtüsünü etkiler

22 Mayıs 2013 Çarşamba

KITALAR


KITALAR:
Kıta: Etrafı denizlerle ve okyanusla çevrili çevresindeki Adalarlarında dahil olduğu büyük kara parçalarıdır. Yerkürenin % 29’u karalarla çevrilidir. Bunun büyük çoğunluğu Kuzey Yarımküre’dedir.
Dünyada 7 tane kıta vardır. Bunlar;
1. Asya                                                                                    
2. Afrika
3. Kuzey Amerika
4. Güney Amerika
5. Antarktika
6. Avrupa
7. Avustralya (Okyanusya)
En büyük kıta Asya kıtasıdır. En küçük kıta Avrupa’dır. Antarktika kıtası tamamen buzullarla kaplı olduğu için tarım faaliyetleri yoktur.

21 Mayıs 2013 Salı

KONU 4: DÖRT ŞEHİR VE MUSTAFA KEMAL


(M.Kemal’in Fikir Hayatının oluşumunda etkili olan Selanik,Manastır,Sofya ve İstanbul hakkında)
SELANİK
* M.Kemal Selanik siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan çevre ül­kelerden çok fazla etkilenen bir bölge idi.
* Bü­yük devletlerin yayılma ve nüfuz alanlarının en çok etkilediği Selanik şehri aynı zamanda Balkan  milletlerinin Osmanlı'ya karşı ayak­lanmalarına da merkezlik yapmıştır.
*M.Kemal 1907 askeri görevle geldiği Selanik’te burada faaliyet halinde bulunana İttihat ve Terakki Cemiyetine katıldı. İttihat ve Terakki Cemiyetinin çalışmaları sonucunda II.Meşrutiyet ilan edildi.(1908)
*Bir müddet sonra M.Kemal ordunun siyasetten ayrılması gerektiğini düşündüğünden ve İttihat ve Terakki ile olan fikir uyuşmazlıkları sebebiyle  cemiyetten ayrıldı.
MANASTIR
* Mustafa Kemal Askeri idadide öğrenim görmek üzere geldiği Manastır’da vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal,Türkçülüğü savunan Mehmet Emin Yurdakul ile tanıştı.
*M.Kemal’in tarih bilincinin gelişmesinde öğretmeni Mehmet Tevfik Bey’in rolü büyüktür.
*Burada bazı Fransız düşünürlerinin eserleriyle tanıştı.
* 1897 Türk-Yunan Savaşı-savaşta başarılı olunmasına rağmen barış masasında istenilenin alınamaması-M.Kemal’i derinden etkiledi.
İSTANBUL
*M.Kemal’in başkente ilk gelişi eğitim amaçlıdır Harp Okulu ve Harp Akademisi.
* M.Kemal, İstanbul devletin başkenti olduğu için devletin içinde meydana gelen her türlü gelişmeyi,ayrıca Avrupadaki gelişmeleri de yakından takip  edebilmiştir.
SOFYA
*Mustafa Kemal, 27 Ekim 1913'te Sofya As­keri Ateşeliği'ne atanmıştır. Balkan­ların ekonomik, politik ve sosyal ortamında bütün azınlıkları, dış güçleri, bunların emellerini ve çeşitli dinleri tanımış;  bu büyük karışıklık ortamında kendini yetiştirmişti.

TÜRKİYE’NİN MATEMATİK KONUMU SONUÇLARI


TÜRKİYE’NİN MATEMATİK KONUMU  SONUÇLARI:
  1. Türkiye 26°-45° Doğu Meridyenleri ile 36°-42° Kuzey Paralelleri arasında yer alır.
  2. Türkiye üzerinde 45-26= 19 meridyen geçmektedir.
  3. Doğusu ile batısı arasında 19*4: 76 dk. Zaman farkı vardır.
  4. Kuzey-güney doğrultusunda 42-36= 6 paralel geçer. 6*111= 666 km uzaklık vardır.
  5. Ekvator’a göre Kuzey Yarımküre’de, Başlangıç Meridyeni’ne göre Doğu Yarımküre’dedir.
  6. 4 mevsim belirgin olarak görülür.
  7. Gölge boyu hiçbir zaman sıfır olmaz.
  8. Öğle vakti gölge boyu kuzeye düşer.
  9. Ülkemizin güneyinden kuzeyine gidildikçe sıcaklık azalır.
  10. Denizlerimizde sıcaklık ve tuzlulukta kuzeye gidildikçe azalır. Güneyde her zaman daha yüksektir.
  11. Ülkemiz Kuzey Yarımküre’de yer aldığı için en uzun gündüz 21 Haziran, en uzun gece ise 21 Aralık’ta yaşanır.
  12. Gündüz süresi yazın kuzeye, kışın güneye gittikçe uzar.
  13. Dağların güney yamaçları kuzeye göre her zaman daha sıcaktır.

5.SINIF SOSYAL BİLGİLER GERÇEKLEŞEN DÜŞLER


Buluş, bir şeyi ilk kez ortaya koymaya veya keşfetmeye denir. Buluşlar, insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılama ve karşılaştığı sorunları çözme merakından doğmaktadır. Buluşlar insan yaşamını kolaylaştırır ve değiştirir.
     Ateş: İnsanlık tarihinin en önemli buluşu ateştir. Ateşin bulunmasıyla birlikte, insanlar yemek pişirme, ısınma gibi pek çok alanda ateşi kullanmaya başlamışlardır.
     Cam, ilk olarak Fenikeliler tarafından kullanılmıştır. Kum, soda ve kireç karışımları yüksek ısılı fırınlarda eritilerek cam elde edilmiştir. Camın hafif olması ve aydınlığı sağlaması ya­nında estetik olması da kullanım alanını genişletmiştir.
     Saat: İnsanların gün ışığından daha fazla yararlanma isteği nedeniyle ortaya çıkmıştır. Gölgelere göre çalışan güneş saati, iki cam bölmeden birinin içine konulan kumun akışına göre oluşturulan kum saati, mumun yanış süresine göre mum saati kullanıldı. Zamanla gelişen teknoloji ile mekanik saatler ve kuvarslı saatler küçültüldü. Elektronik saatler ile zamanı ölçme çalışmaları günümüzde son şeklini aldı.
     Tekerlek: Ulaşımın yanı sıra çömlek yapımında, tarım faaliyetlerinde ve değirmenlerde faydalanılıyordu. Tekerlekli arabaların yapılması insanların yaşamında büyük kolaylıklar sağlamıştır.
Tekerlekle birlikte insanların yaşamını kolaylaştıran pek çok araç bulunmuştur. Bu araçlar zamanla geliştirilmiş ve günümüzdeki bilgi ve teknoloji seviyesine ulaşılmıştır.

Teknoloji, bilimsel bilgilerden yararlanarak insanoğlunun ihtiyaçlarına uygun alet ve araçların yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yetenektir. Buluşların ortaya çıkması için insanoğlunun belli bir bilimsel ve teknolojik birikime sahip olması gerekmiştir. Günümüzde buluşların çoğu, daha önce yapılan çalışmaların, birikimlerin ve aletlerin geliştirilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Değişen ve gelişen ihtiyaçlarımıza ayak uyduran teknoloji geliştirdiği ürünlerle yaşantımızın bir parçası oldu.
Teknolojinin Olumlu Etkileri
 - İnsanlar elektrik ve ampul sayesinde evlerini ve iş yerlerini geceleri de aydınlatmaya başladılar.


 - Otomobil, tren, gemi, uçak yapımı ticaret ve ulaşımda büyük kolaylıklar sağlamıştır.
 - Bilgisayarlarda bilgiyi depolama, internet ile de kısa sürede bilgiyi paylaşma ve aynı zamanda bu bilgilere ulaşma olanakları da arttı
 - Evimizde kullandığımız teknolojik aletler hayatımızı hiç düşünemediğimiz kadar kolaylaştırmaktadır. ( TV, Buzdolabı vb.)
 - İnsanların yakalandıkları hastalıkların tedavisi ya da teşhisi için sağlık çalışanları bir çok teknolojik aletleri kullanmaktadır.    
( Röntgen, MR gibi)
Teknolojinin Olumsuz Etkileri
- Bilgisayar başında çok fazla zaman geçirirsek göz ve beden sağlığımız bozulabilir. Arkadaşlık ve aile içi iletişimimizde olumsuzluklar ortaya çıkabilir.
- Ulaşım araçları havayı, toprağı ve suyu kirletmekte ve gürültü kirliliğine yol açmaktadır.
- Savaş uçakları, atom bombası vb. buluşlar binlerce insanın ölümüne yol açmıştır.
- Teknolojinin yol açtığı küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle bir çok hayvan ve bitki türlerinin nesli tükenmek üzeredir.
- Teknolojinin neden olduğu kirlilik pek çok hastalığın artmasına neden olmuştur.
- Teknolojik gelişmeler semercilik, nalbant gibi bazı mesleklerin yok olmasına neden olmaktadır.

BİLİM ADAMLARI
Bilim: Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak sonuçlar çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir.
Bilim Adamı: Bir soruna çözüm bulmak için harekete geçen kişidir.
İnsanoğlu günümüzdeki bilgi ve birikime, teknolojik seviyeye bilim insanları sayesinde ulaşmıştır. Bilime ışık tutan bilim insanlarından bazıları şunlardır:
Louis Pasteur: Fransa da doğmuş bu bilim adamı fizik, kimya ve tıp alanındaki çalışmaları ile tanınmıştır. İnsan ve hayvanlarda görülen şarbon, tavuk kolerası ve kuduz hastalıkları ile, bağışıklık mekanizması ve aşı hazırlama teknikleri üzerinde çalışmıştır. Pasteur'un tüm dünyada tanınmasını sağlayan buluşu ise kuduz aşısıdır. Kuduz aşısı diğer aşıların da önünü açmıştır.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil: 1925'te Diyarbakır'da doğmuş Türk bilim adamıdır. Beyin ve sinir sistemleri üzerine yaptığı çalışmalarla tıp alanında çok önemli buluşlar gerçekleştirmiştir. Microcerrahiyi beyinle ilgili hastalıklarda uygulayarak çok zor ve hassas bölgelerdeki tümörlerin alınabileceğini kanıtlamıştır. Bu başarılarından dolayı Dünya Beyin Cerrahları Birliği tarafından "yüzyılın adamı" seçilmiştir.
Maria Montessori: 1870’te İtalya’da doğdu. Tıp okulunu bitirerek İtalya’nın ilk kadın doktoru oldu. Zihinsel engelli çocuklar üzerinde araştırmalar soncunda eğitim alanında dünya çapında değişiklikler yapılmasını sağladı.
Nicolaus Copernicus: Polonya’da doğdu. Modern astronominin kurusudur. Dünyanın hem kendi ekseni etrafında hem de güneş etrafında döndüğünü ifade etmiştir.
Galile: Fizik, matematik ve astronomi gibi konularda çığır açan çalışmalar yapmış ve ilgisi daha çok hareket üzerine yoğunlaşmıştı. Teleskopu astronomik alanda kullanan ilk bilim adamıdır. Böylece Kopernik’in görüşlerini ispat etti
Isaac Newton: İngiltere'de doğmuştur. Fizik, matematik, astronomi alanlarında buluşlar yapmıştır. Aynalı teleskopu geliştirmiştir. Evrensel kütle çekim kanununu ortaya atmıştır.
Albert Einstein: XX. yüzyılın önemli bilim adamlarından birisidir. Einstein, sadece iyi bir fizikçi değil aynı zamanda yetenekli bir matematikçiydi. Atomun küçük parçacıklardan oluştuğunu ispatladı.
Neva Çiftçioğlu: 1985’te biyoloji bölümünden mezun oldu. 1991’de Finlandiya’da vücutta kireçlenmelere neden olan nano bakteriler üzerinde çalıştı. Sonrasında NASA’da Mars Hayat Grubu’nda çalıştı. Astronotların sağlığı üzerine hazırladığı projeden dolayı Nobel Tıp ödülüne aday gösterildi. NASA’da çalışan tek Türk bilim insanıdır.

Bilim İnsanlarının Özellikleri
- Hayal güçleri zengindir.
- Meraklıdırlar.
- Cesurdurlar.
- Çok okurlar.
- Amaçları insanlığa faydalı olmaktır.
- Gelişmeleri takip ederler.
- Gözlem ve deney yaparlar.
- Sabırlıdırlar.


ATATÜRK VE BİLİM
Atatürk çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmanın bilimle olacağına inandığı için bu konuda Türk milletine önderlik etmiş,  bilime ve öğretmenlere çok önem vermiştir.
        Atatürk’ün yurdumuzda bilimin gelişmesi için yaptığı çalışmalardan bazıları şunlardır:
 * Dünyadaki bilimsel gelişmeleri takip etmek ve yurdumuza aktarabilmek için yurt dışına öğrenciler gönderildi.
* 1925'te "İstikbal göklerdedir" diyerek Türk Hava Kurumu'nun kurulmasını sağlamıştır.
 * 1926’da Uşak’ta ilk şeker fabrikası kuruldu.
 * 1933'te ziraat alanında bilimsel çalışmalar ve gelişmeler yapmak üzere Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu.
  * Her yaştan kişiye okuma-yazma öğretmek amacıyla "Millet Mektepleri" açılmıştır.
 * 1932'de Türk Dil Kurumunu kurdurmuştur.
  * 1935'te Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi açılmıştır.
 * Yurt genelinde demiryolu yapımına hız verildi.
Bilgi Kaynaklarımız
Bilgi edinmek amacıyla kullandığımız yayınlara bilgi kaynakları denir. Gazete, dergi, kitap, ansiklopedi, internet, süreli yayınlar gibi kaynaklardan geniş bilgi edinebiliriz.

Kaynakça Nasıl Yazılır
 Okulda bizlere verilen araştırma ödevlerini hazırlanırken çeşitli kaynaklardan yararlanabiliriz. Bu yaralandığımız kaynakları ödevimizin en arka sayfasında "Kaynakça" bölümünde göstermeliyiz. Bu bilgileri kaynakça bölümünde göstermezsek bilgi hırsızlığı yapmış oluruz. Bu ise kanunen suçtur.
Kaynakça bölümünde:
 * Yazarın adı soyadı
 * Kitabın adı
 * Kitabın yayınevi
 * Basıldığı yer ve tarihi yazılır.

Bilimsel Araştırma Basamakları
 * Önce araştırma yapılacak konu belirlenir.
 * Araştırma yapılacak olan kaynaklar belirlenir.( Katalog taraması)
 * Konuyla ilgili bölümler özetlenip yazılır.
 * Yararlanılan kaynaklar kaynakçada belirtilir.

20 Mayıs 2013 Pazartesi

5.SINIF SOSYAL BİLGİLER 6.ÜNİTE TOPLUM İÇİN ÇALIŞANLAR


    SOSYAL BİLGİLER
6. ÜNİTE   : TOPLUM İÇİN ÇALIŞANLAR

TOPLUMSAL İHTİYAÇLARIMIZ
Toplum: Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların tümüdür.
İnsan toplum içinde doğar, yaşar ve büyür.Bu esnada bebekliğimizden yaşlılığımıza kadar bir çok şeye ihtiyaç duyarız.Bunlardan bazılarını kendimiz tek başımıza karşılayabiliriz. Ama bazılarını başkalarından yarım alarak karşılayabiliriz.İnsan için bu bir zorunluluktur. Çünkü insan dayanışma ve yardımlaşma içinde olmak zorundadır
Yalnızca insanlarla bir araya gelerek giderebileceğimiz ihtiyaçlarımıza temel ihtiyaçlar denir.Temel ihtiyaçlar insan yaşamı için son derece gerekli olan, olmadığında sıkıntısı çekilen şeylerdir.
İnsanların, yaşamlarını daha iyi sürdürebilmesi, bazı temel ihtiyaçların karşılanmasına bağlıdır. Bu temel ihtiyaçlar:
Beslenme,   Sağlık,
Giyinme,     Eğitim,
Barınma,    Adalet,
Güvenlik,    Yaşanabilir bir çevredir.
Bu temel ihtiyaçlarımız aynı zamanda en doğal haklarımızdır.
Temel ihtiyaçlarımız dışında eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım gibi toplumsal yaşamdan doğan ihtiyaçlarımız da vardır.Ayrıca karşılandığında mutluluk duyacağımız sosyal ihtiyaçlarımız da vardır. Dinlenme, eğlenme, gezme, kitap okuma gibi...
İhtiyaçlarımızı tek başımıza karşılayamayız. Bunun için insanların yardımlaşması ve iş bölümü yapması gerekmektedir.Bu durum çeşitli mesleklerin ve bu mesleklere sahip insanların çalıştığı kuruluşların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Günümüzde toplumun temel ihtiyaçlarını devlet(resmi) ve sivil toplum kuruluşları birlikte karşılamaktadırlar. Toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamak öncelikle devletin görevidir.
DEVLET VE DEVLETİN GÖREVLERİ: İnsanların toplum hâlinde yaşamaya başlamaları bazı sorunları beraberinde getirmiştir. Toplumu oluşturan bireyler arasındaki anlaşmazlıklar ve güçlü olanların zayıflara haksızlık yapması bu sorunların en önemlilerini oluşturmuştur. Toplum yaşamını tehdit eden bu sorunların çözümü için güçlü bir otoriteye ihtiyaç duyulmuştur.Bu ihtiyaç devlet denilen kurumun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Devlet: Sınırları belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan insanların oluşturduğu siyasi olarak örgütlenmiş otoriteli düzendir. Devlet, görevlerini yerine getirmek için çeşitli örgütler oluşturmuştur. Bu örgütlere resmi kurum ya da resmi örgüt denilmektedir.

RESMİ KURUMLAR:
Devletin, toplumun eğitim, sağlık, güvenlik, barınma, beslenme, sağlıklı bir çevre gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurduğu kurumlara "resmi kurum" denir.
Resmi kurumlar;  
·         Cumhurbaşkanlığı,
·         Bakanlıklar,
·         TBMM,
·         Mahkemeler, 
·         Devlet okulları, 
·         Devlet hastaneleri 
·         Sağlık ocakları, 
·         Nüfus müdürlüğü,
·         Valilikler,
·         Kaymakamlık,
·         Belediye,
·         Muhtarlık             gibi kuruluşlar resmi kurumlardır.
Resmi Kurum Özellikleri:
ü  Masrafları (giderleri) devlet tarafından karşılanır.
ü  Çalışanların tek amacı topluma hizmet etmek, toplumun sorunlarına çözüm bulmaktır.
ü   Çalışma şartları ve yöntemleri devlet tarafından belirlenir.
ü  Çalışanlar, hizmetlerinin karşılığında "maaş" denilen ücret alırlar.
ü  Çalışanlar arasında mevki(makam) ve görev farkı vardır.
ü  Resmi kurumlara kamu kurumları da denir. Çalışanlarına da "kamu görevlisi" ya da "memur" denir.
Toplumun Temel İhtiyaçlarını Karşılamak İçin Kurulan Resmi Kurumlar:
1. Eğitim Kurumları:
Toplumumuzun eğitim ve öğretim ihtiyacını karşılamak amacıyla oluşturulmuş kurumlarımızdır. Eğitim kurumlarımız Milli Eğitim Bakanlığıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı;
 Eğitim sisteminin belirlenmesinde,  Okullarda okutulacak derslerin müfredatının hazırlanmasını ve uygulanmasını,  Okul ihtiyacı olan yerleşim yerlerini tespit ederek okul yapılmasını,  Okulu olmayan köylerdeki çocukları da en yakın okula taşıyarak toplumun eğitim ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır.
Kreşler ve anaokulları,
 İlköğretim okulları, 
Ortaöğretim kurumları (Liseler)  Dershaneler ve sürücü kursları, 
Üniversiteler, 
Halk Eğitim Merkezleri, 
Açıköğretim Okulları.
Her toplum için sağlığın önemli bir yeri vardır.
Sağlıksız nesillerin yaşadığı toplumlar ilerleyip kalkınamazlar. Bu nedenle ülkemizde de sağlığa önem verilmiştir. Devlet, topluma sağlık hizmeti vermesi için pek çok kurum oluşturmuştur.Sağlık kurumlarımız, insanların hastalıklardan korunması, teşhis ve tedavisi hizmetlerini vermek için kurulmuşlardır.
Bunların başlıcaları şunlardır:  
v  Sağlık Bakanlığı,
v  Hastaneler, 
v  Sağlık Ocakları, 
v  Dispanserler, 
v  Sanatoryumlar, 
v  Tıp merkezleri, 
v  Sağlık evleri, 
v  Eczaneler, 
v  Doğum evleridir.
Devletin Sağlık Görevleri:

o    Sağlık kurumları açmak. 

o    Sağlık kurumlarında çalışacak doktor, hemşire ve hasta bakıcıları yetiştirmek.

o    Hastaların tedavileri için gerekli ilaçları ve tıbbi malzemeleri temin etmek. 
o    Sağlık hizmetlerini tüm vatandaşlara götürmek.
o    Doktor ve hasta hakları korumak.
o    Sağlık kurumlarında doktor, hemşire, sağlık memuru, ebe, hasta bakıcı gibi çalışanlar vardır.
3. Adalet Kurumları:
Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesi adaletle sağlanır. Adalet karşısında güçlü ile güçsüz, zengin ile fakir eşit haklara sahiptir.Adalet, hukuk kurallarına göre bağımsız yargı sonucunda oluşur.Mahkemeler, vatandaşların birbirileriyle anlaşmazlıklarını çözmek, suçluları kanunlara dayanarak cezalandırmak amacıyla kurulmuşlardır.
Hakimler, savcılar, avukatlar; Adalet Bakanlığına bağlı olarak çalışırlar.
Mahkemeler, karakollar, cezaevleri, Adli Tıp Kurumu, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay gibi kurumları vardır.
4. Güvenlik Kurumlarımız:
Devletin kuruluş amaçlarının başında güvenlik gelir. Toplumun iç ve dış çatışmalardan ve saldırılardan korunması devletin temel görevlerindendir.
Devlet pek çok güvenlik kurum oluşturmuştur.
*       Bunların başlıcaları şunlardır:
*       İçişleri Bakanlığı
*       Milli savunma Bakanlığı
*       Türk Silahlı Kuvvetleri (Genelkurmay Başkanlığı)
*       Polis Teşkilatı (Emniyet Genel Müdürlüğü)
Ülkemizde iç güvenliğin sağlanmasından İç İşleri Bakanlığının sorumluluğundadır. Polis teşkilatı ve karakollar İçişleri Bakanlığına bağlıdır.
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ: Ülkemizi, dış tehditlere karşı korumak Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevidir.Genelkurmay Başkanlığına bağlı Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanlıkları ve Jandarma Genel Komutanlığından oluşan askeri gücümüze "Türk Silahlı Kuvvetleri" denir. Türk silahlı Kuvvetlerinin birinci görevi Türk vatanını ve Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamaktır.
5. Sosyal Güvenlik Kurumları:
İnsanlar yaşamlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Ama hayat boyunca çalışmak, sağlıklı kalmak ve kimseye muhtaç olmadan yaşamak zordur. Bu nedenle çalışanların maaşlarının bir bölümü devlete bağlı sosyal güvenlik kurumlarına kesinti olarak ödenir. Bu parayla devlet çalışanlarının tedavi giderlerini karşılar.
Emekli olduklarında ise onlara ikramiye verilir, emekli maaşları ödenir, sağlık giderleri karşılanır.
Buna sosyal güvenlik sistemi denir.
Ülkemizde üç farklı sosyal güvenlik kurumu vardır. Bunlar:
Emekli Sandığı:Resmi kurumlarda çalışanların, sağlık, güvenlik gibi ihtiyaçlarını karşılayıp onları destekleyen kurumdur. Emekli Sandığı, devlet memurlarına hizmet verir.
Sosyal Sigortalar Kurumu: Resmi ve özel sektörün çeşitli alanlarında işçi olarak çalışan vatandaşların sosyal haklarını düzenleyen ve onlara hizmet veren bir kurumdur.
Bağ- Kur: Çiftçi, esnaf, zanaatkâr gibi kendi iş alanlarını kurup buralarda çalışan insanların sosyal haklarını düzenlemek için çalışır.
Bu üç kurum Sosyal güvenlik Kurumu (SGK) altında hizmet vermeye başladı.
6. Yerleşme ve Konut Edindirme(Barınma) Kurumları:
Kurulacak şehirlerin nerede kurulacağı, ev yapma izinleri, yolları, planlaması, bakıma muhtaç ve kimsesizlerin kalacak yerleri bu kurumlar tarafından yönetilir.
 Bayındırlık ve iskan(yerleşme) Bakanlığı, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı(TOKİ) ve belediyeler toplumumuzun yerleşme ve konut(ev) edinme sorumluluğunu üstlenmiş resmi kurumlarıdır.
Oteller, Huzurevleri, çocuk Esirgeme Yurtları gibi belli başlı kurumları da vardır.
7. Çevre İle ilgili Kurumlar:
Ülkemizde çevre sorunlarının ortaya çıkmasını önlemek amacıyla devlet tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı kurulmuştur. Yaşadığımız çevrenin düzeni, temizliği, ağaçlandırılması gibi çalışmalar bu bakanlığın sorumluluğundadır. Çevre sorunları bu bakanlığa bağlı birimler tarafından çözülmeye çalışılır.
Ülkemizin tarihi ve kültürel varlıklarının korunmasını ve ülke turizminin geliştirilmesi işini de Kültür ve Turizm Bakanlığı üstelenmektedir.
Devlet Su işleri Genel müdürlüğü, devlet Meteoroloji İşleri genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı gibi kurumları vardır.
Çevre temizliği ve düzeni, park ve bahçelerin bakımı, çevrenin korunması gibi konularda belediyeler önemli görevler üstlenir.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
Günümüzde toplumun ihtiyaçlarının karşılaması sadece devleti görevi olmakta çıkmıştır Çeşitli konularda duyarlı bireyler bir araya gelerek eğitim, sağlık, çevre, kültür, insan hakları, bilim ve teknoloji gibi toplumu temel ihtiyaçlarının karşılaması ve çeşitli sorularına çözüm bulabilmek.amacıyla sivil toplum örgütleri kurmaktadırlar.
Demokratik toplumlarda tüm ihtiyaçları devlet tek başına karşılayamaz. Bu nedenle insanlar bir araya gelerek dernek, vakıf ve sendikalar kurarlar. Bunlara Sivil Toplum Kuruluşu (STK) denir.
Sivil toplum kuruluşları toplumun birlik, beraberliği ve yardımlaşmasında önemli rol oynar. Toplumun farklı kesimleri yardım etme, yardım alma amacıyla bir araya gelerek birlik ve beraberlik örneği sergilerler.
Sivil toplum örgütlerinin en önemli özelliği hizmetin para karşılığında değil de gönüllü olarak yapılmasıdır.
Sivil toplum kuruluşları dernek, vakıf, sendika, birlik, oda adları altında faaliyet gösterirler.
İnsanlar sivil toplum kuruluşlarına üye olup faaliyetlerine katılabilirler. Çalışmalara maddi ve manevi katkılarda bulunabilirler. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarını desteklemek için üye olmak şart değildir. Hayırsever insanlar istediği zaman istediği sivil toplum kuruluşuna yardımda bulunabilirler.
Sivil: Resmi olmayan, doğrudan devlete ait olmayan her şey anlamında kullanılan bir terimdir.
Sivil Toplum: Devlet kuruluşlarına bağlı olmadan, halkın kendi içinde gönüllülük esasına dayalı olarak oluşturduğu topluluk anlamına gelmektedir.
Oda: Serbest meslek sahiplerinin (esnaf ve sanatkarların) bir araya gelerek kurdukları mesleki dayanışma kuruluşlarıdır. Sanayi Odası, Şoförler Odası, Ticaret Odası gibi.
Sendika: İşçi, işveren ve memurların hak ve kazançlarını korumak için kurulan dayanışma birlikleridir.
Dernek: Belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek için kurulan yasal topluluğa dernek denir. Sakatlar Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi.
Örgüt: Ortak bir amaç veya bir işi gerçekleştirmek için bir araya gelen kurum ya da kişilerin oluşturduğu birliğe örgüt denir. Yeşil Barış Örgütü (Greenpeace), Birleşmiş Milletler Örgütü gibi
Vakıf: Bir hizmetin, bir işin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmi bir yolla ayrılarak bir kimse tarafından bırakılan mülk veya para ve bu hizmeti yapmak için oluşturulmuş (hayır) kurumlarıdır.
Türk Eğitim Vakfı, Tema Vakfı gibi.
Sivil Toplum Örgütünün Özellikleri:
 Gönüllük esasına göre çalışırlar. i Çalışanların tek amacı topluma hizmet etmek, toplumun sorunlarına çözüm bulmaktır. i Çalışanlar, hizmetlerinin karşılığında ücret almazlar.
 Çalışanlar görevlerini yaparken ast- üst ilişkisi içinde çalışmazlar. Her birey diğerleriyle dayanışma içindedir ve yardımlaşma ön plandadır. Devletin katkısı yoktur. Ancak örgütlenmelerini ve faaliyetlerini devletin koyduğu yasalar çerçevesinde gerçekleştirirler.  Devletin yetersiz kaldığı hizmetlerde halkın yararına çalışmalar yaparlar.  Masraflarını (ihtiyaçlarını), çalışmalara destek veren üyelerin bağışlarıyla karşılarlar.  Oda, sendika, dernek veya vakıf adı altında faaliyet gösteriler.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İLE RESMİ KURUMLARIN FARKLI VE BENZER YÖNLERİ
Farklı Yönleri:
v  Sivil toplum kuruluşlarına katılım gönüllü; resmi kurumlara zorunludur. i Sivil toplum kuruluşlarında çalışma ücretsiz; resmi kurumlarda çalışma karşılığında ücret alırlar.
v  Sivil toplum kuruluşlarının mesai saatleri değişken olabilirken resmi kurumlarınki sabittir. Çalışanları resmi tatil dışında çalışmak zorundadır.
v  Resmi kurumların çalışanları arasında ast- üst ilişkisi varken sivil toplum kuruluşlarında birey diğerleriyle dayanışma içindedir ve yardımlaşma ön plandadır. Bir başka deyişle; ast-üst ilişkisi yoktur.
Benzer Yönleri:
v  Sivil toplum kuruluşları da resmi kurumlarda kâr amacı gütmezler.
v  Her ikisi de bireyin sorunlarıyla hem de toplumsal sorunlarla ilgilenirler.
v  İkisinin de amacı topluma hizmet etmektir.
v  Her ikisi de yasal kuruluşlardır.
ÜLKEMİZDE BAŞLICA SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI:
Bir toplumda sivil toplum kuruluşlarının fazla ve çeşitli olması toplum için yararlıdır. Ülkemizde yakın amaçlarla çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları vardır.
ETKİNLİK ALANLARI
Ø  Eğitim
Ø  Sağlık
Ø  Yardımlaşma
Ø  İnsan Hakları
Ø  Doğal Afetler
Ø  Bilim ve Teknoloji
Ø  Çevre

1.Eğitim Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
§  Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) 
§  Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) 
§  Milli Eğitim Vakfı (MEV)  Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) 
§  Türk Eğitim Vakfı (TEV)
§  Özel Eğitime Muhtaç Çocuklara Yardım Derneği (ERAM)
§  Türk Eğitim Derneği (TED)
§  Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)
§  Türkiye Can Çocuklar Eğitim Koruma ve Yaşam Vakfı (CANEV)
2.Sağlık Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
§  Kızılay
§  Yeşilay
§  Türk Kalp Vakfı
§  Türk Böbrek Vakfı
§  Sigarayla Savaşanlar Vakfı
§  Lösemili Çocuklar Vakfı
§  Türk Diyabet Vakfı
§  Fiziksel Engelliler Vakfı
§  Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı

3.Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
§  Mehmetçik Vakfı 
§  Türk Hava Kurumu 
§  Kızılay
§  Kimse Yok mu Yardımlaşma Derneği
§  Darülaceze
§  Can Suyu Yardımlaşma Derneği 
§  İnsani Yardım Vakfı 
§  Dost Eli Yardımlaşma Derneği

§  İnsan Hakları Derneği 
§  Kadın Haklarını Koruma Derneği 
§  Sokak Çocuklarını Koruma Derneği 
§  Tüketicileri Koruma Derneği
§  Umut Çocukları Derneği
·         Kızılay
·         AKUT (Arama Kurtarma Timi) 
·         Arama Kurtarma Araştırma Derneği 
·         Acil Tıp Derneği
6.Çevre Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
·         TEMA Vakfı (Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma Vakfı) 
·         Doğal Hayatı Koruma Derneği  Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) 
·         Türkiye Tabiatını Koruma Derneği 
·         Deniztemiz Derneği 
·         Türkiye Çevre Koruma ve yeşillendirme Kurumu (TÜRÇEK) 
·         Yeşil Barış Örgütü (Greenpeace)

7. Bilim ve Teknoloji Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
·         Bilim ve Sanat Vakfı (BİSAV) 
·         Türk Zeka Vakfı (TZV) 
·         Tarih Vakfı 
·         Türkiye Bilişim Vakfı

Hayırseverlerin Kurduğu Vakıflar:

 Hayırsever: Hiçbir maddi karşılık beklemeksizin, toplumda ihtiyacı olan kişilere (yoksullara, düşkünlere, yardıma muhtaç olanlara) iyilik ve yardım etmesini seven kişiye hayırsever denilir. 
Koç Vakfı
 Sabancı Vakfı 
Kadir Has Vakfı
Ayhan Şahenk Vakfı
 İzzet Baysal Vakfı
 Eczacıbaşı Topluluğu 
Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı
A) Eğitim Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
TÜRK EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI(TEGEV)
1995'TE Suna Kıraç'ın öncülüğünde kurulmuştur. Kurduğu eğitim parkları ve öğrenim birimlerinin yanı sıra gezici öğrenim birimleriyle de hizmet vermektedir. Ülkemizde eğitim alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum örgütüdür.
ANNE ÇOCUK EĞİTİMİ VAKFI (AÇEV)
1993 yılında eğitim alanında projeler  geliştirmek, uygulamak  ve  danışmanlık hizmetleri vermek amacıyla kurulmuştur.
ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI (ÇEV)
Ülkemizde eğitimin yaygınlaşmasını ve çağdaşlaşmasını sağlamak amacıyla 1944 yılında İstanbul'da kurulmuştur. Ülkemizin laik, akılcı, özgür ve demokratik niteliklerini geliştirmek amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir.
TÜRKİYE CAN ÇOCUKLAR EĞİTİM KORUMA VE YAŞAM VAKFI (CANEV)
Engelli olan insanlara çocuk yaşlardan itibaren destek olmak ve sahip çıkmak, zihinsel engellilerin eğitim, tedavi, bakım, koruma ve sosyal hayata uyumları, rehabilitasyonları gibi hizmetleri yürütmek amacıyla Adana'da kurulmuştur.
ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLARA YARDIM DERNEĞİ (ERAM):
Zihinsel engelli çocuklarımızı eğiterek mümkün olduğunca topluma, sosyal hayata katmak ve yaşam kalitelerini daha da artırmak amacıyla kurulmuştur.
MİLLİ EĞİTİM VAKFI (MEV):
Milli eğitim Bakanlığına bağlı her kademede ve türdeki eğitim kurumlarında, eğitim ve öğretime maddi ve manevi katkıda bulunmak ve bu amaçla yeni kaynaklar sağlamak üzere 1981 yılında kurulmuştur.
TÜRKİYE EĞİTİM VAKFI (TEV)
Vehbi Koç'un önderliğinde eğitime gönül vermiş insanlar tarafından kurulmuştur. Ülkemizde yetenekli fakat maddi olanaklardan yoksun çocukların ve gençlerin eğitim ve öğrenimlerini sağlamak için yardım etmek, ülkemize ve insanlığa katkılar yapacak öncü gençleri ve onların yetişecekleri eğitim sistemini desteklemek amacıyla kurulmuştur.
TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ (TED): Türk Eğitim Derneği, 1928 yılında Atatürk'ün direktifleriyle kurulan bir dernektir.
Dernek, öncelikle köklü bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulduğu günden beri eğitim alanında faaliyet göstermekte olup, aynı zamanda yeterli maddi olanağa sahip olmayan ahlaklı, anlayışlı ve çalışkan Türk çocuklarının eğitimlerini desteklemekte ve Türk eğitim hayatına maddi ve bilimsel katkılar sağlamaktadır.
İLKÖĞRETİM OKULLARINA YARDIM VAKFI (İLKYAR)
Özellikle köy çocuklarına; okuma heyecanı ve eğitimini daha ileri düzeyde sürdürme motivasyonu kazandırmak, eğitimlerine katkıda bulunmak, kitap yardımı yapılmamış köy bırakmamak ve öğretmenler için programlar düzenlemek gibi faaliyetlerde bulunmak amacıyla kurulmuştur.
B) Sağlık Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR VAKFI:
Lösemi hastası çocukların sağlık ve eğitim gibi ihtiyaçlarının karşılanması için kurulmuştur. Eğitim ve araştırma kurumları kurmak gibi amaçları da vardır.
TÜRK KALP VAKFI:
Kalp ve damar sağlığına ilişkin çalışmalar yürütmektedir. Ülkemizde kalp ve damar hastalıklarına neden olan etkenler hakkında sistemli araştırmalar yapmaktadır.
TÜRK BÖBREK VAKFI:
1985 yılında kurulmuştur. Toplumun eğitimini ve bilinçlendirilmesini sağlamak, böbrek sağlığı politikası ile bilimsel veri kaynağını oluşturmak gibi amaçları vardır.
KIZILAY
Kızılay 1868 yılında Hilal-i Ahmer adıyla devlet tarafından kurulmuş yarı gönüllü bir dernektir.Derneğe "Kızılay" adını Mustafa Kemal Atatürk vermiştir. Amacı yaralılara, felaketzedelere, zor ve muhtaç durumda olan kişilere, özelikle temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken kişilere yardımcı olmaktır.
Kızılay toplumun yararına kan bağışı  
kampanyaları düzenler, doğal afetlerin gerçekleştiği durumlarda gerekli önlemleri almaya çalışır.  

YEŞİLAY:    
Yeşilay alkol, sigara ve  uyuşturucu gibi bağımlılık  yapan maddelerin       
zararlarından korunma, bu tür bağımlılığı olanlara yardımcı olma görevini üstlenmiş önemli bir kurumdur.
TÜRK DİYABET VAKFI (TURDİAB):
Türkiye Diyabet Vakfı, ülkemizde diyabetliler (şeker hastaları) için kurulmuştur. Diyabetlilerin takip ve tedavisinden sorumlu sağlık personeline eğitim hizmetleri sunmak, maddi sıkıntı çeken diyabetli hastalara olanakları ölçüsünde ücretsiz tedavi sağlamak, diyabet konusunda araştırmaları desteklemek, toplumu diyabet konusunda bilinçlendirmek gibi çalışmalar yapmaktadır.
SİGARAYLA SAVAŞANLAR DERNEĞİ:
Sigaranın etkilediği halk kitlelerinin korunmasını, ülkemizde, dünyada sigaranın tamamen yok edilmesine öncülük yapmak amacıyla kurulmuştur.
FİZİKSEL ENGELLİLER VAKFI (FEV):
Engellilerin ekonomik, sosyal, psikolojik kültürel, sağlık ve hukuk sorunlarını ele almak, çözmek, yönlendirmek, tıbbi malzeme, tekerlekli sandalye, protez gibi ihtiyaçların temininde yardımcı olmak, bu ihtiyaçları üretebilmek için tesisler açmak, engelliler için palan ve projeler hazırlamak amacıyla kurulmuş sivil toplum örgütüdür.
C) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
MEHMETÇİK VAKFI:
Vatanımızın ve ulusumuzun güvenliği için savaşta ve barışta, çeşitli şartlar altında görev yapan, erbaş ve erlerimizden şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybedenlerin bakmakla yükümlü oldukları yakınları gazi ve engelli Mehmetçiklere sosyal ve ekonomik destek sağlamak amacıyla kurulmuştur.
DARÜLACEZE:
İstanbul'daki başıboş gezen çocukların, cami avlularında yatan kimsesiz ve sakatların bir araya toplanıp ıslah edilerek zanaat sahibi: yapılması ve kalan ömürlerini huzur içinde geçirmelerinin sağlanması amacıyla kurulmuştur.
Kuruluşundan beri ibadete açık olan cami, kilise ve havrasıyla dünyada eşi olmayan bir hayır kuruluşudur. Din, dil, ırk, sınıf, cinsiyet ve yaş farkı gözetmeksizin herkese hizmet sunmaktadır.
D) İnsan Hakları Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
Tüketici haklarının yasallaşmasında ve korunmasında önemli roller üstlenmiş olan TÜKODER, 1990 yılında kurulmuştur.
TÜKODER, tüketici haklarının korunması, geliştirilmesi ve tüketicilerin kendilerini koruyabilmeleri için, toplumu bilinçlendirici faaliyetler yapmaktadır.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD):
Ülkemizde, insan hakları ile ilgili uygulamaları araştırmak, saptamak, kişilere, kamuoyuna ve ilgili mercilere duyurmak, insan hakları konusunda bilimsel inceleme ve araştırmalar yapmak, yaptırmak ve bu alandaki gelişmeleri izlemek amacıyla kurulmuştur.
E. Doğal Afetlerde İlk Yardım ve Arama Kurtarma Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
ARAMA KURTARMA DERNEĞİ (AKUT)
Doğa koşullarında meydana gelen kaybolma ve kaza olaylarında, deprem, sel gibi doğal afetlerde ve büyük kazalarda, tamamen gönüllü olarak, başı dertte olan kişilere en kısa sürede ulaşmak kazazedelere temel ilkyardım desteğini sağlamak ve bu tür olaylarda can kaybını en aza indirmek amacıyla kurulmuştur.
F) Çevre Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
TEMA VAKFI
Tema Vakfı, Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfının kısa yazılışıdır. Düzenlediği ağaçlandırma kampanyalarıyla adından söz ettiren TEMA Vakfı erozyonla mücadeleyi ulusal bir görev olarak görmektedir. Faaliyetlerini sürdürürken resmi, özel ve uluslar arası kuruluşlarla işbirliği yapmaktadır.
ÇEVRE VE KÜLTÜR DEĞERLERİNİ KORUMA VE TANITMA VAKFI (ÇEKÜL)
ÇEKÜL, ülkemizin ve kültürel mirasını korumak amacıyla 1990 yılında kurulmuştur.
Doğal kaynakları, kültürel mirası ve insanı bir bütün olarak ele alan ÇEKÜL, doğal ve kültürel çevreyi korumak için kent, bölge ve ülke ölçeğinde projeler geliştirmektedir.
ÇEVRE KORUMA VE AMBALAJ ATIKLARI DEĞERLENDİRME VAKFI (ÇEVKO)
ÇEVKO, Türkiye'de çevrenin korunması, toplumsal gelişim ve ekonomiye katkı sağlamak amacıyla sürdürülebilir bir geri kazanım sistemini sanayinin öncülüğünde geliştirmeye çalışmaktadır.
DOĞAL HAYATI KORUMA DERNEĞİ:
1975'te Türkiye'nin olağanüs zengin bitki ve hayvan türleri ile bunların doğal yaşam alanlarının değerinin farkına varılması, koruma altına alınmasını sağlama amacıyla kurulmuştur.
GREENPEACE
1971'de kurulmuş ve dünyanın dört bir yanında doğal çevreyi tahrip edenlere karşı güçlü bir şekilde mücadele eden bir sivil toplum kuruluşudur. Greenpeace, çalışmalarını tam bağımsız olarak sürdürmek için devletlerden, şirketlerden ya da siyasi partilerden bağış veya sponsorluk kabul etmemektedir. Şu an iki milyonu aşan üye sayısıyla, yüzden fazla ülkede faaliyet göstermektedir.



G) Bilim ve Teknoloji Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlar:
BİLİM VE SANAT VAKFI (BİSAV):
Özgür ve hoşgörülü bir çalışma, araştırma ve tartışma ortamında; evrensel, ulusal ve mesleki bilgi ve düşüncelerin sorgulanması, yeniden üretilmesi, yaygınlaştırılması ve insanlık yararına uygulanması yolunda kesintisiz çaba harcamak amacıyla kurulmuştur.
TÜRK ZEKA VAKFI (TZV):
Düşünme, algılama, verme ve problem çözme yetenekleri gelişmiş, çevreye ve değişen koşullara uyum gösterebilen, sanata, araştırma- geliştirmeye, bilim yatkın benzeri düzeyi yüksek insan gücünün yetiştirilmesi ve teşvik edilmesine yardımcı olanak amacıyla kurulmuştur.
TARİH VAKFI:
Barış, karşılıklı anlayış ve çağdaş tarih bilincinin gelişmesi amacı ile kurulmuştur. Tarih Vakfı, ülkemiz insanlarının tarihe bakışlarına yeni bir içerik, zenginlik kazandırmayı ve tarihi mirasın korunmasını geniş toplum kesimlerinin katılımıyla gerçekleştirmeyi amaçlar.
H) Hayırseverlerin Kurduğu Vakıflar:
KOÇ VAKFI:
Eğitim, sağlık, kültür alanında faaliyet göstermek amacıyla Koç Holding tarafından kurulmuştur. Ayrıca binlerce gence eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla burs vermektedir.
AYHAN ŞAHENK VAKFI
Doğuş Şirketler Grubu Başkanı merhum Ayhan Şahenk tarafından, topluma yaptığı hizmetleri kurumsallaştırmak  devamlılığını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Çalışmalarını eğitini, kültür, sanat, sağlık, çevre ve spor alanlarında sürdürmektedir.
KADİR HAS VAKFI:Has holding Başkanı Kadir Has tarafından kurulmuştur. Eğitime yaptığı çok büyük yatırımlar ve bağışlar ile adını duyurmuştur.
SABANCI VAKFI:Sabancı topluluğu tarafından kurulmuştur. Türkiye geneline yayılmış 78 yerleşim merkezinde çok sayıda okul, yurt, sağlık tesisi, öğretmen evi, polis evi, cami, spor tesisi, kütüphane yapımına çok büyük kaynaklara aktarmıştır.
İZZET BAYSAL VAKFI: Bolulu iş adamı İzzet Baysal, Bolu'da ve İstanbul'da çok sayıda hayır kurumu açmıştır. Yaptırdığı sosyal hizmet binalarıyla ve yüzlerce burs ve hizmet vermektedir.
ECZACIBAŞI TOPLULUĞU:
Kültür, sanat, spor, eğitim ve bilim alanlarında faaliyetlerde bulunmak amacıyla kurulmuştur.
ANADOLU EĞİTİM VE SOSYAL YARDIM VAKFI:
Anadolu Şirketler Grubu tarafından kurulmuştur. Eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda kırka yakın eseri Türkiye'ye kazandırmıştır. Her yıl yaklaşık 500 öğrenciye karşılıksız eğitim bursu vermektedir.