2 Temmuz 2013 Salı

Vergi ve Vergi Türleri


VERGİ
Devletin bize sunduğu hizmetlere harcamak için doğrudan veya dolaylı olarak bizden aldığı paraya vergi denir..Doğrudan ve dolaylı vergi olmak üzere vergiler 2ye ayrılır .Doğrudan vergiler adlarını konularından alır. Alınan vergilerle bize yol-köprü-hastane-okul v.b leri yapılır.Vergi herkesten eşit olarak alınmaz kazancına göre alınır devlet her türlü hizmet ve kazançtan vergi alır. Vergi vermek vatandaşlık görevi olup Atatürk de vatandaşlık görevlerine önem vermiştir

VERGİ TÜRLERİ
Gelir Vergisi: Kazanca göre alınır herkesten eşit alınmaz
Katma değer vergisi: Aldığımız ürünlerin fiyatının içinde var olan vergidir bu yüzden fiş almalıyız
Motorlu taşıtlar vergisi: taksi-minübüs v.b lerinden alınır
Özel tüketim vergisi.Haberleşme-beyaz eşya gibi lüx kabul edilen ürünlerden alınır,
Veraset ve intikal vergisi:Miras-tapu değişimi gibi işlerden alınır
İletişim vergisi: telefon-internet v.b iletişimden alınır
Akaryakıt vergisi: Akaryakıttan alınır
Vergi vermek, bir vatandaşlık görevidir. İyi bir vatandaşın yapması gereken bazı görevler vardır. Bunlar:
o    Vergi vermek
o    Askerlik yapmak
o    Oy kullanmak
Kanunlara uymak                

30 Haziran 2013 Pazar

Yatırım ve Pazarlama


YATIRIM VE PAZARLAMA

Sanayi (Endüstri): İşlenmemiş yada yarı işlenmiş maddelerin fabrikalarda işlenerek kullanılabilir hale getirilmesi faaliyetlerine sanayi (endüstri) denir.
Yatırım yaparken ;
**sermaye
**ulaşım
**hammadde
**Pazarlama
**enerji
**iş gücü
gibi unsurlara dikkat etmeliyiz.
Çalışan İnsanların Sektörlere Göre Dağılımı
1.   Tarım Sektörü
2.   Sanayi Sektörü
3.   Hizmet Sektörü
Örneğin; çay-fındık  fabrikasını Karadenizde,Un-bisküvi-şekerpancarı-makarna fabrikasını İç Anadoluda.Tütün-üzüm-zeytin fabrikasını Eğede. Et-süt-deri,peynir  fabrikasını Doğu Anadoluda. Pamuklu dokuma-antepfıstığı fabrikasını Güneydoğuda. Mısıryağı-gülsuyu-gül-kolonyası-yerfıstığı fabrikasını Akdenizde. ayçiçeği yağı fabrikasını Marmarada  kurmak gerekir
GELİŞMİŞ ÜLKELER
Sanayi ürünleri ihraç eder
Ürün değeri yüksektir
Nüfus artış hızı düşüktür
Nüfusun önemli bir kısmı hizmet sektöründe çalışır
Gelişmemiş ülkelere göre daha çok gazete ve dergi okunur
Ortalama ömür uzun ve yaşam standardı yüksektir
GELİŞMEMİŞ ÜLKELER
İhraç ürünlerinin çoğunluğunu tarım ürünleri oluşturur
Sanayileşme sınırlıdır, teknolojik alt yapı bakımından dışa bağımlıdır
Nüfus artış hızı fazladır
Beslenme yetersizdir

**Gelişmiş ülkelerde sanayi ve hizmet sektörü gelişmiştir
**Gelişmemiş ülkelerde tarım sektörü gelişmiştir


25 Haziran 2013 Salı

Nitelikli İnsan


NİTELİKLİ İNSAN
Nitelikli insan işini profesyonelce yapan ve üretime katkıda bulunan insandır nitelikli insan okulda veya çıraklıktan yetişmiş de olabilir böyle bir insan zamandan-malzemeden-enerjiden-emekten tasarruf yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunur. Nitelikli insan, eğitim yoluyla okullarda ye­tişir.
İnsanlar, yaptıkları işlerin özelliklerine göre ikiye ayrılırlar.
Niteliksiz eleman, fiziksel güce dayalı iş­lerde çalışan kişilere denir.
Nitelikli eleman, iyi eğitim almış ve zihin gücüne dayalı işlerde çalışanlara denir,
Nitelikli insan;
• İşini iyi bir şekilde yapar.
• Daha üretkendir.
• Yenilik ve gelişmelere açıktır.
• Ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlar.
• Tasarrufludur.

17 Haziran 2013 Pazartesi

Meslekler


MESLEKLER
Geçimimizi sağlamak amacıyla sürekli yaptığımız işe Meslek  denir Mesleklerin birbirine üstünlüğü yoktur çünkü hepsi bir ihtiyacı karşılamaktadır meslek seçerken seçtiğimiz meslek; yetenek ve ilgilerimize uygun olmalıdır Seçilen meslek insanın kişiliğine, yetene­ğine, ilgisine, aile durumuna, değerlerine ve amaçlarına uygun olmalıdır.
Meslek seçimi, yaşam biçimini etkiler. Nerede yaşanacağı ve sosyal yaşantının nasıl düzenleneceği meslek seçiminde oldukça önem­lidir. İş şartları, kişiye sağladığı yaşam koşulları daha sonra kişinin verimli çalışmasını etkileyebilir.
Mesleğe yönlendirmenin doğru yapıldığı ülkelerde insanlar, mutlu oldukları ve sevdikleri işleri yaptıkları için çalışma alanlarındaki verimli­likleri artmaktadır. Bu durum ülke ekonomisine olumlu katkı yapmaktadır.
Temelinde insan olan meslekler:Öğretmen-doktor-hemşire-psikolog
Temelinde veri olan meslekler: Ekonomist-muhasebeci-istatistikçi-muhasebeci-avukat
Temelinde nesne olan meslekler:Marangoz-pilot-bilgisayar mühendisi-veteriner
Temelinde kavram olan meslekler: Yazar-sosyolog-müzisyen-reklam yazarı-bilim adamı-
Meslek Seçiminde Rol Oynayan Faktörler
o    İlgi, istek ve yetenekleri
o    Meslek hakkında bilgi düzeyi
o    Ülkenin ekonomik durumu
o    Toplumda mesleğe olan talep
o    Ailenin beklentisi
o    Ailenin sosyo-ekonomik durumu
o    Cinsiyet ve fiziksel özellikler
o    Çevrenin etkisi
Yanlış meslek seçiminde rol oynayan faktörler:
1- Ailenin yönlendirmesi
2- Çevreden etkilenme
3- Kişinin yeteneklerini tanımamış olma                                                                                                                                                                          
İlgisi, Yeteneği ve İsteği doğrultusunda İyi Eğitim Almamış Bir İnsan;
Ø  İşinde isteksiz ve verimsiz olur.
Ø  Kendine güven duymaz.
Ø  Zaman, enerji, malzeme ve emek kaybına neden olur.
Ø  Tembel, savurgan olur.
Ø  Yenilik ve gelişmelere kapalıdır.
Ülke ekonomisine ve topluma zarar verir

14 Haziran 2013 Cuma

Hayvancılık


HAYVANCILIK
En çok yapılan hayvancılık küçükbaş hayvancılıktır Daha çok karasal iklimin olduğu yerlerde yapılır çünkü bozkır bitki örtüsünü yiyecek olarak kullanırlar 2 şekilde yapılır
Mera( çayır) hayvancılığı: hayvanların doğada otlatılmasıdır  Ahır(besi) hayvancılığı: kapalı alanda hayvanların yetiştirilmesidir en çok marmarada yapılır
Büyükbaş hayvancılık en çok Erzurum-Kars (yaz yağışlarıyla gür çayırları olduğundan) ile karadenizde yapılır
Küçükbaş hayvancılık en çok yapılan hayvancılık türüdür en çok iç anadoluda sonra güneydoğuda yapılır Kıl Keçisi en çok Akdenizde, Tiftik Keçisi ise en çok İç Anadoluda yapılır bu keçiye Ankara keçisi de denir
Kümes hayvancılığı en çok Marmarada yapılır
İpek böçekçiliği en çok Marmarada yapılır Özellikle Bursa.
Arıcılıkta: Ordu-Hakkari-Muğla- Antalya-Bursa gelişmiştir
Balıkçılık en çok Karadenizde gelişmiştir.ancak Türkiye de balıkçılık yeterince gelişmemiştir

30 Mayıs 2013 Perşembe

Frigler


Frigler (M.Ö. 750-M.Ö. 600)
*       Başkenti Gordion’dur (günümüzde Ankara-Polatlı yakınları).
*       Orta Anadolu’da Sakarya nehri çevresinde kuruldu.
*       Dokumacılık, maden ve tahta işçiliği, heykeltıraşlık gibi alanlarda gelişme göstermişler.
*       El işçiliği gelişmiş, çanak ve çömlekler, su kanalları yapmışlar.
*       Krallarına Midas adını vermişler, en büyük tanrıları Tabiat Tanrıçası’dır. En büyük tanrıçaları Kibele (Bereket ve Toprak Tanrıçası).
*        Friglerin dokuduğu kilimlere “Tapates” adı verilirdi.
* Frigler tarıma büyük önem verdiler. En önemli geçim kaynakları tarımdı. Bu nedenle sabankırana ölüm cezasına kadar ceza veriyorlardı. Bunun nedeni Geçimin tarıma dayalı olması. Dinleri çok tanrılı idi. En büyük tanrıları bereket tanrıçası Kibele idi.(*Bu durum ekonomik uğraşıların hukuki ve dini yapıyı şekillendirdiğini gösterir.
* Çivi yazısı kullandılar.
* Kral Midas ünlü bir kralıdır. Tarihte eşekkulaklı Midas olarak yerini almıştır.
* Hayvanların konuşturulduğu “fabl” hikâyeleri yazmışlardır.
* Krallarını ve soyluları Tümülüs denen mezarlara gömmüşlerdir.
* Bu devleti Kimmerler yıkmıştır.

İLK İNSANLARIN YASANTISI


İLK İNSANLARIN YASANTISI
- İlk insanlar mağaralarda veya ağaç kovuklarında yasıyorlardı.
- Daha sonra saz veya dallardan örülmüş kulübeler yapmaya başladılar.
- Üretim yapmayı bilmediklerinden avcılık yapıyor ya da hazır besinleri (meyve, vb.) toplayarak yiyorlardı. Bu
nedenle hazır besin ve hayvan bulunan ormanlarda yasıyorlardı.
- Tastan yonttukları aletleri silah olarak kullanıyorlardı.
- İklimde meydana gelen değişimler ve av hayvanlarının azalması insanları göce zorladı.
- Bu devirde yasayan insanlar yaşantılarını mağara duvarlarına çizmişlerdir.
Yerleşik Hayat:
- Tarımla uğraşıp hayvanları evcilleştirmeyi öğrenen insanlar yerleşik hayata geçtiler.
- Anadolu’da MO 6300-5600 yılları arasında yerleşim yerleri kurulmaya başlandı.
- Yerleşik hayata gecen insanlar suyu, toprağı bol, iklimi uygun yerleri seçtiler.
- Kerpiçten evler yaptılar.
- Kilden çanak- çömlek ve bitki liflerinden dokuma yaptılar.
- Günlük hayatta yaptıkları isleri evlerinin duvarlarına çizmeye devam ettiler.
Not: Bu devirde Anadolu’da bulunan yerleşmeler şunlardır:
1. Çatalhöyük (Konya)
2. Alacahöyük (Corum)
3. Hacılar (Burdur)
4. Alisar (Yozgat)
İnsanlar zamanla ihtiyaçlarından fazla üretmeye başladılar ve bu fazla malları değiş-tokuş yaparak ilk ticaret
faaliyetlerini başlattılar. (takas) para icat edildikten sonra ticaret de gelişti. Daha sonra fabrikalar kurulup şehirler  büyüyünce insanlar şehirlere göç ederek orada nüfusun artmasına yol açtılar. Çok katlı binalar yapıldı. Nüfusu milyonları bulan büyük şehirler (metropol) ortaya cıktı. İstanbul, İzmir, Ankara böyle şehirlere örnektir

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Urartular


Urartular (M.Ö 900-M.Ö.600)
*       Başkentleri Tuşpa’dır (günümüzde Van).
*       Doğu Anadolu’da, Van Gölü çevresinde kuruldu.
*       Mimaride, maden işlemeciliği, kaya oymacılığı, kabartma sanatı, taş işçiliğinde ileri gittiler. Su kanalları, bentler, barajlar, tapınaklar, kaya mezarları, kaleler, saraylar yaptılar.
*       Ekonomilerinin temelini tarım ve hayvancılık oluşturur.
*       Van’da Van Kalesi ve Çavuştepe, Erzincan’da Altıntepe Urartularda günümüze kalan önemli kalelerdir.
*       Dinleri çok tanrılıdır.
*       Ahiret inancı vardır. Yani ölümden sonra yaşama inanırlardı. Mezarlarını oda ve ev şeklinde yapmışlar. Ölen kişinin mezarına hayattayken kullandığı eşyaları koymuşlardır.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Lidyalılar (M.Ö.700-M.Ö.546)


Lidyalılar (M.Ö.700-M.Ö.546)
*       Başkentleri Sard’dır (günümüzde Manisa-Salihli yakınları).
*       Anadolu’nun batısında Gediz ve Menderes ırmakları arasında kuruldu.
*       Kral Yolu’nu buldular (Efes’ten başlayıp Sard’dan geçerek doğuya, Ninova’ya giden bir ticaret yoludur).
*       Buhurdanlık adı verilen etrafa güzel kokular yayan (içinde güzel kokulu otlar yakılarak) bir alet icat etmişlerdir.
*       Ticarette paranın kullanılmasıyla takas yöntemi kalktı, düzenli bir ekonomik yapı oluştu.
NOT: Tarihte parayı icat eden ilk uygarlıktır (M.Ö.700).

25 Mayıs 2013 Cumartesi

DÜNYA ÜZERİNDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ


DÜNYA ÜZERİNDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ
Ekvator İklimi:. * Bu iklim tipi günlük ve yıllık sıcaklık farklılıklarının en az olduğu iklimdir.
* Bitki örtüsü ekvatoral ormanlardır.
* Amazon ve Kongo havzaları, Malezya, Filipinler ve Papua Yeni Gine'de görülmektedir.
* Ormanların çok gür olması nedeniyle çok sayıda maymun ve kuş türü yaşar.            .
* Yıl boyunca yüksek sıcaklık ve bol yağış nedeniyle yağmur ormanları do­ğal bitki örtüsüdür.              
* Kahve, kakao, kauçuk, ananas, şeker kamışı, soya fasulyesi, turunçgiller, Hindistan cevizi, mısır ve pirinç yetiştirilir.
           * Her gün yağışlıdır

Çöl İklimi: * Bu iklim tipinde sıcaklıklar oldukça yüksek, yağışlar ise son derece azdır.
* Arabistan yarımadası. Büyük Sahra Çölü, Avustralya'nın iç kısımları, Meksika Çölleri, Peru Çölleri, Kızılkum, Karakum ve Taklamakan Çölleri bu iklimin görüldüğü yerlerdir.
        * Çöller, bitki örtüsü bakımından oldukça fakirdir. Çoğunlukla dikenli çalılar ve gövdelerinde su tutma özelliği olan kaktüsler, görülür.
* Çöl ikliminin simgesi hurmadır. Yeraltı suyunun yüzeye çıktığı yerler olan va­halarda sulama ile pamuk, yer fıstığı, tahıl ve üzüm yetiştirilir. Koyun ve deve en çok yetiştirilen evcil hayvandır.

Kutup İklimi: Yıl boyu sıcaklık çok düşüktür (kutuplar güneş ışınlarını yıl boyu dar açı ile alır). Buralarda daha az insan yaşar. İnsanlar çok kalın giysiler giyerler. Yıl boyu karla kaplı olduğundan Güney Kutbu’nda yerleşik hayat yoktur. Tarım yapılamaz. Balıkçılık temel geçim kaynağıdır.
* İklim tipleri içerisinde en soğuk olanıdır. Yılın büyük kısmında güneş ışınları görülmez. Hakim bir bitki örtüsü yoktur.
* Görüldüğü yerlere Antartika, Grönland'ın iç kesimleri ve kuzey kutbunu örnek verebiliriz.

Muson İklimi:
* Bu iklim tipinde yaz mevsimi yağışlı, kış mevsimi kurak geçmektedir.
* Sıcaklık ortalamaları 10 °C'nin altına hiç düşmemektedir.
* Genellikle Güney, Güneydoğu Asya ve Doğu Asya'da etkilidir.
* Akarsu rejimleri düzensizdir.
* Yağışsız dönemde yaprağını döken ormanlar doğal bitki örtüsünü oluşturul^
* Pirinç, çay, kahve, pamuk, muz, ananas, turunçgiller, zeytin önemli tarım ürünleridir. Koyun, keçi ve manda yetiştirilen evcil hayvanlardır.

24 Mayıs 2013 Cuma

ÜLKEMİZDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ


ÜLKEMİZDE GÖRÜLEN İKLİM TÜRLERİ                    
            Ülkemizde 3 çeşit iklim görülür. Bunlar:
1.   Karadeniz İklimi:
*       Yazlar serin, kışlar ılık, her mevsim yağışlıdır.
*       Dağların Karadeniz’e bakan yamaçlarında yağış fazladır.
*       En fazla yağışı sonbaharda, en az yağışı ilkbaharda alır.
*       Nem oranının yüksek olmasından dolayı yaz ve kış mevsimleri arasındaki sıcaklık farkı (yıllık sıcaklık farkı) fazla değildir.
*       Karadeniz kıyıları ile Marmara Bölgesi’nin Karadeniz’e yakın yerlerinde görülür.
*       Bitki örtüsü ormandır.
*       Yetiştirilen tarım ürünleri; çay, fındık, mısır, tütün, soya fasulyesi, keten, kenevir
2.   Karasal İklim:
*       Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk, kar yağışlı ve uzun sürer.
*       En fazla yağışı ilkbaharda, en az yağışı yazın alır.
*       Yıllık (yaz-kış) ve günlük (gece-gündüz) sıcaklık farkları çok fazla, yağışlar azdır.
*       İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülür.
*       Bitki örtüsü bozkır (step)’dır. Bozkırlar, ilkbahar yağmurlarıyla büyüyüp yeşeren, yaz sıcaklığının başlamasıyla sararıp kuruyan bitki örtüsüdür.
*       Yetiştirilen tarım ürünleri; buğday, arpa, çavdar, pirinç, baklagiller (mercimek, nohut), tütün, pamuk, üzüm, Antep Fıstığı
*       *Gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı fazla ise orada karasal iklim görülür
3.   Akdeniz İklimi:
*       Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır.
*       En fazla yağışı kışın, en az yağışı yazın alır.
*       Don olaylarına ve kar yağışlarına nadiren rastlanır. Güneşlenme süresi fazladır.
*       Yıllık (yaz-kış) ve günlük gece-gündüz) sıcaklık farkı fazladır.
*       Seracılık yaygın olarak yapılır. Nedeni; güneşli gün sayısının fazla olması ve kışların ılık geçmesidir.
*       Akdeniz ve Ege kıyılarıyla, Marmara Bölgesi’nin güney kısmında ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında görülür.
*       Bitki Örtüsü makidir. Makiler, yaz kuraklığına dayanıklı olan ve bütün yıl yeşil kalabilen çalı ve kısa boylu ağaçlardır.
*       Yetiştirilen tarım ürünleri; turunçgiller (limon, portakal, greyfurt), muz, zeytin, susam, pamuk, üzüm, incir, tütün,

23 Mayıs 2013 Perşembe

İKLİMİN ETKİLERİ


İKLİMİN ETKİLERİ                                                     
1-İnsanların;
a-Yeryüzüne dağılışlarını,
b-Ekonomik faaliyetlerini,
c-Yiyecek ve giyeceklerini,
d-Fizyolojik gelişimlerini,
e-Kültürünü,
2-Endüstrinin dağılışını,
3-Konut tipini ve malzemesini,
4-Ulaşımı,
5-Tarımı,
6-Turizmi,
7-Toprak oluşumunu,
8-Göl ve akarsuları,
9-Hayvan türlerini,
10-Erozyonu,
11-Bitki örtüsünü etkiler

22 Mayıs 2013 Çarşamba

KITALAR


KITALAR:
Kıta: Etrafı denizlerle ve okyanusla çevrili çevresindeki Adalarlarında dahil olduğu büyük kara parçalarıdır. Yerkürenin % 29’u karalarla çevrilidir. Bunun büyük çoğunluğu Kuzey Yarımküre’dedir.
Dünyada 7 tane kıta vardır. Bunlar;
1. Asya                                                                                    
2. Afrika
3. Kuzey Amerika
4. Güney Amerika
5. Antarktika
6. Avrupa
7. Avustralya (Okyanusya)
En büyük kıta Asya kıtasıdır. En küçük kıta Avrupa’dır. Antarktika kıtası tamamen buzullarla kaplı olduğu için tarım faaliyetleri yoktur.

21 Mayıs 2013 Salı

KONU 4: DÖRT ŞEHİR VE MUSTAFA KEMAL


(M.Kemal’in Fikir Hayatının oluşumunda etkili olan Selanik,Manastır,Sofya ve İstanbul hakkında)
SELANİK
* M.Kemal Selanik siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan çevre ül­kelerden çok fazla etkilenen bir bölge idi.
* Bü­yük devletlerin yayılma ve nüfuz alanlarının en çok etkilediği Selanik şehri aynı zamanda Balkan  milletlerinin Osmanlı'ya karşı ayak­lanmalarına da merkezlik yapmıştır.
*M.Kemal 1907 askeri görevle geldiği Selanik’te burada faaliyet halinde bulunana İttihat ve Terakki Cemiyetine katıldı. İttihat ve Terakki Cemiyetinin çalışmaları sonucunda II.Meşrutiyet ilan edildi.(1908)
*Bir müddet sonra M.Kemal ordunun siyasetten ayrılması gerektiğini düşündüğünden ve İttihat ve Terakki ile olan fikir uyuşmazlıkları sebebiyle  cemiyetten ayrıldı.
MANASTIR
* Mustafa Kemal Askeri idadide öğrenim görmek üzere geldiği Manastır’da vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal,Türkçülüğü savunan Mehmet Emin Yurdakul ile tanıştı.
*M.Kemal’in tarih bilincinin gelişmesinde öğretmeni Mehmet Tevfik Bey’in rolü büyüktür.
*Burada bazı Fransız düşünürlerinin eserleriyle tanıştı.
* 1897 Türk-Yunan Savaşı-savaşta başarılı olunmasına rağmen barış masasında istenilenin alınamaması-M.Kemal’i derinden etkiledi.
İSTANBUL
*M.Kemal’in başkente ilk gelişi eğitim amaçlıdır Harp Okulu ve Harp Akademisi.
* M.Kemal, İstanbul devletin başkenti olduğu için devletin içinde meydana gelen her türlü gelişmeyi,ayrıca Avrupadaki gelişmeleri de yakından takip  edebilmiştir.
SOFYA
*Mustafa Kemal, 27 Ekim 1913'te Sofya As­keri Ateşeliği'ne atanmıştır. Balkan­ların ekonomik, politik ve sosyal ortamında bütün azınlıkları, dış güçleri, bunların emellerini ve çeşitli dinleri tanımış;  bu büyük karışıklık ortamında kendini yetiştirmişti.

TÜRKİYE’NİN MATEMATİK KONUMU SONUÇLARI


TÜRKİYE’NİN MATEMATİK KONUMU  SONUÇLARI:
  1. Türkiye 26°-45° Doğu Meridyenleri ile 36°-42° Kuzey Paralelleri arasında yer alır.
  2. Türkiye üzerinde 45-26= 19 meridyen geçmektedir.
  3. Doğusu ile batısı arasında 19*4: 76 dk. Zaman farkı vardır.
  4. Kuzey-güney doğrultusunda 42-36= 6 paralel geçer. 6*111= 666 km uzaklık vardır.
  5. Ekvator’a göre Kuzey Yarımküre’de, Başlangıç Meridyeni’ne göre Doğu Yarımküre’dedir.
  6. 4 mevsim belirgin olarak görülür.
  7. Gölge boyu hiçbir zaman sıfır olmaz.
  8. Öğle vakti gölge boyu kuzeye düşer.
  9. Ülkemizin güneyinden kuzeyine gidildikçe sıcaklık azalır.
  10. Denizlerimizde sıcaklık ve tuzlulukta kuzeye gidildikçe azalır. Güneyde her zaman daha yüksektir.
  11. Ülkemiz Kuzey Yarımküre’de yer aldığı için en uzun gündüz 21 Haziran, en uzun gece ise 21 Aralık’ta yaşanır.
  12. Gündüz süresi yazın kuzeye, kışın güneye gittikçe uzar.
  13. Dağların güney yamaçları kuzeye göre her zaman daha sıcaktır.

5.SINIF SOSYAL BİLGİLER GERÇEKLEŞEN DÜŞLER


Buluş, bir şeyi ilk kez ortaya koymaya veya keşfetmeye denir. Buluşlar, insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılama ve karşılaştığı sorunları çözme merakından doğmaktadır. Buluşlar insan yaşamını kolaylaştırır ve değiştirir.
     Ateş: İnsanlık tarihinin en önemli buluşu ateştir. Ateşin bulunmasıyla birlikte, insanlar yemek pişirme, ısınma gibi pek çok alanda ateşi kullanmaya başlamışlardır.
     Cam, ilk olarak Fenikeliler tarafından kullanılmıştır. Kum, soda ve kireç karışımları yüksek ısılı fırınlarda eritilerek cam elde edilmiştir. Camın hafif olması ve aydınlığı sağlaması ya­nında estetik olması da kullanım alanını genişletmiştir.
     Saat: İnsanların gün ışığından daha fazla yararlanma isteği nedeniyle ortaya çıkmıştır. Gölgelere göre çalışan güneş saati, iki cam bölmeden birinin içine konulan kumun akışına göre oluşturulan kum saati, mumun yanış süresine göre mum saati kullanıldı. Zamanla gelişen teknoloji ile mekanik saatler ve kuvarslı saatler küçültüldü. Elektronik saatler ile zamanı ölçme çalışmaları günümüzde son şeklini aldı.
     Tekerlek: Ulaşımın yanı sıra çömlek yapımında, tarım faaliyetlerinde ve değirmenlerde faydalanılıyordu. Tekerlekli arabaların yapılması insanların yaşamında büyük kolaylıklar sağlamıştır.
Tekerlekle birlikte insanların yaşamını kolaylaştıran pek çok araç bulunmuştur. Bu araçlar zamanla geliştirilmiş ve günümüzdeki bilgi ve teknoloji seviyesine ulaşılmıştır.

Teknoloji, bilimsel bilgilerden yararlanarak insanoğlunun ihtiyaçlarına uygun alet ve araçların yapılması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yetenektir. Buluşların ortaya çıkması için insanoğlunun belli bir bilimsel ve teknolojik birikime sahip olması gerekmiştir. Günümüzde buluşların çoğu, daha önce yapılan çalışmaların, birikimlerin ve aletlerin geliştirilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Değişen ve gelişen ihtiyaçlarımıza ayak uyduran teknoloji geliştirdiği ürünlerle yaşantımızın bir parçası oldu.
Teknolojinin Olumlu Etkileri
 - İnsanlar elektrik ve ampul sayesinde evlerini ve iş yerlerini geceleri de aydınlatmaya başladılar.


 - Otomobil, tren, gemi, uçak yapımı ticaret ve ulaşımda büyük kolaylıklar sağlamıştır.
 - Bilgisayarlarda bilgiyi depolama, internet ile de kısa sürede bilgiyi paylaşma ve aynı zamanda bu bilgilere ulaşma olanakları da arttı
 - Evimizde kullandığımız teknolojik aletler hayatımızı hiç düşünemediğimiz kadar kolaylaştırmaktadır. ( TV, Buzdolabı vb.)
 - İnsanların yakalandıkları hastalıkların tedavisi ya da teşhisi için sağlık çalışanları bir çok teknolojik aletleri kullanmaktadır.    
( Röntgen, MR gibi)
Teknolojinin Olumsuz Etkileri
- Bilgisayar başında çok fazla zaman geçirirsek göz ve beden sağlığımız bozulabilir. Arkadaşlık ve aile içi iletişimimizde olumsuzluklar ortaya çıkabilir.
- Ulaşım araçları havayı, toprağı ve suyu kirletmekte ve gürültü kirliliğine yol açmaktadır.
- Savaş uçakları, atom bombası vb. buluşlar binlerce insanın ölümüne yol açmıştır.
- Teknolojinin yol açtığı küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle bir çok hayvan ve bitki türlerinin nesli tükenmek üzeredir.
- Teknolojinin neden olduğu kirlilik pek çok hastalığın artmasına neden olmuştur.
- Teknolojik gelişmeler semercilik, nalbant gibi bazı mesleklerin yok olmasına neden olmaktadır.

BİLİM ADAMLARI
Bilim: Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak sonuçlar çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir.
Bilim Adamı: Bir soruna çözüm bulmak için harekete geçen kişidir.
İnsanoğlu günümüzdeki bilgi ve birikime, teknolojik seviyeye bilim insanları sayesinde ulaşmıştır. Bilime ışık tutan bilim insanlarından bazıları şunlardır:
Louis Pasteur: Fransa da doğmuş bu bilim adamı fizik, kimya ve tıp alanındaki çalışmaları ile tanınmıştır. İnsan ve hayvanlarda görülen şarbon, tavuk kolerası ve kuduz hastalıkları ile, bağışıklık mekanizması ve aşı hazırlama teknikleri üzerinde çalışmıştır. Pasteur'un tüm dünyada tanınmasını sağlayan buluşu ise kuduz aşısıdır. Kuduz aşısı diğer aşıların da önünü açmıştır.
Prof. Dr. Gazi Yaşargil: 1925'te Diyarbakır'da doğmuş Türk bilim adamıdır. Beyin ve sinir sistemleri üzerine yaptığı çalışmalarla tıp alanında çok önemli buluşlar gerçekleştirmiştir. Microcerrahiyi beyinle ilgili hastalıklarda uygulayarak çok zor ve hassas bölgelerdeki tümörlerin alınabileceğini kanıtlamıştır. Bu başarılarından dolayı Dünya Beyin Cerrahları Birliği tarafından "yüzyılın adamı" seçilmiştir.
Maria Montessori: 1870’te İtalya’da doğdu. Tıp okulunu bitirerek İtalya’nın ilk kadın doktoru oldu. Zihinsel engelli çocuklar üzerinde araştırmalar soncunda eğitim alanında dünya çapında değişiklikler yapılmasını sağladı.
Nicolaus Copernicus: Polonya’da doğdu. Modern astronominin kurusudur. Dünyanın hem kendi ekseni etrafında hem de güneş etrafında döndüğünü ifade etmiştir.
Galile: Fizik, matematik ve astronomi gibi konularda çığır açan çalışmalar yapmış ve ilgisi daha çok hareket üzerine yoğunlaşmıştı. Teleskopu astronomik alanda kullanan ilk bilim adamıdır. Böylece Kopernik’in görüşlerini ispat etti
Isaac Newton: İngiltere'de doğmuştur. Fizik, matematik, astronomi alanlarında buluşlar yapmıştır. Aynalı teleskopu geliştirmiştir. Evrensel kütle çekim kanununu ortaya atmıştır.
Albert Einstein: XX. yüzyılın önemli bilim adamlarından birisidir. Einstein, sadece iyi bir fizikçi değil aynı zamanda yetenekli bir matematikçiydi. Atomun küçük parçacıklardan oluştuğunu ispatladı.
Neva Çiftçioğlu: 1985’te biyoloji bölümünden mezun oldu. 1991’de Finlandiya’da vücutta kireçlenmelere neden olan nano bakteriler üzerinde çalıştı. Sonrasında NASA’da Mars Hayat Grubu’nda çalıştı. Astronotların sağlığı üzerine hazırladığı projeden dolayı Nobel Tıp ödülüne aday gösterildi. NASA’da çalışan tek Türk bilim insanıdır.

Bilim İnsanlarının Özellikleri
- Hayal güçleri zengindir.
- Meraklıdırlar.
- Cesurdurlar.
- Çok okurlar.
- Amaçları insanlığa faydalı olmaktır.
- Gelişmeleri takip ederler.
- Gözlem ve deney yaparlar.
- Sabırlıdırlar.


ATATÜRK VE BİLİM
Atatürk çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmanın bilimle olacağına inandığı için bu konuda Türk milletine önderlik etmiş,  bilime ve öğretmenlere çok önem vermiştir.
        Atatürk’ün yurdumuzda bilimin gelişmesi için yaptığı çalışmalardan bazıları şunlardır:
 * Dünyadaki bilimsel gelişmeleri takip etmek ve yurdumuza aktarabilmek için yurt dışına öğrenciler gönderildi.
* 1925'te "İstikbal göklerdedir" diyerek Türk Hava Kurumu'nun kurulmasını sağlamıştır.
 * 1926’da Uşak’ta ilk şeker fabrikası kuruldu.
 * 1933'te ziraat alanında bilimsel çalışmalar ve gelişmeler yapmak üzere Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü kuruldu.
  * Her yaştan kişiye okuma-yazma öğretmek amacıyla "Millet Mektepleri" açılmıştır.
 * 1932'de Türk Dil Kurumunu kurdurmuştur.
  * 1935'te Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi açılmıştır.
 * Yurt genelinde demiryolu yapımına hız verildi.
Bilgi Kaynaklarımız
Bilgi edinmek amacıyla kullandığımız yayınlara bilgi kaynakları denir. Gazete, dergi, kitap, ansiklopedi, internet, süreli yayınlar gibi kaynaklardan geniş bilgi edinebiliriz.

Kaynakça Nasıl Yazılır
 Okulda bizlere verilen araştırma ödevlerini hazırlanırken çeşitli kaynaklardan yararlanabiliriz. Bu yaralandığımız kaynakları ödevimizin en arka sayfasında "Kaynakça" bölümünde göstermeliyiz. Bu bilgileri kaynakça bölümünde göstermezsek bilgi hırsızlığı yapmış oluruz. Bu ise kanunen suçtur.
Kaynakça bölümünde:
 * Yazarın adı soyadı
 * Kitabın adı
 * Kitabın yayınevi
 * Basıldığı yer ve tarihi yazılır.

Bilimsel Araştırma Basamakları
 * Önce araştırma yapılacak konu belirlenir.
 * Araştırma yapılacak olan kaynaklar belirlenir.( Katalog taraması)
 * Konuyla ilgili bölümler özetlenip yazılır.
 * Yararlanılan kaynaklar kaynakçada belirtilir.